Birkaç günde yanan toplam orman alanı 14 bin futbol sahası genişliğinde.
Birkaç günde yanan toplam orman alanı 14 bin futbol sahası genişliğinde. Bu, Türkiye’de iki günde İstanbul’un Avrupa Yakası’nın tamamına denk gelebilecek büyüklükte bir alanın orman olmaktan çıktığı anlamına geliyor. Türkiye ısı haritası giderek Kuzey Afrika’yı andırıyor. Riskler büyüyor.
Ege ve Akdeniz bölgeleri başta olmak üzere, İzmir (Menderes, Seferihisar), Manisa (Akhisar, Ahmetli, Kula), Hatay, Bilecik, Bursa’da yangınlar kaydedildi. İzmir–Menderes ve Seferihisar’daki yangınları kontrol çabası hala sürdürülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 29 Haziran’dan beri toplam yaklaşık 10.000 hektar orman, makilik, tarım ve çayır alanı zarar gördü.
Yangın başlama riski yüksek bölgeler (ısı ve kuraklık haritasına göre)
Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Copernicus-AWFI sistemlerine göre, Türkiye’nin kuzey kıyı şeridi dışında kalan hemen tüm yüzeyi ciddi yangın riskiyle karşı karşıya.
Aşırı Riskli Bölgeler (Kırmızı)
Güney Ege (Muğla, Aydın, İzmir kıyıları)
Akdeniz (Antalya, Mersin, Adana, Hatay)
İç Ege (Uşak, Kütahya, Manisa)
İç Anadolu geçiş hattı (Afyon, Eskişehir, Konya çevresi)
Yüksek Riskli Bölgeler (Turuncu)
Marmara’nın doğusu (Bursa, Bilecik, Sakarya)
Karadeniz’in iç kesimleri (Kastamonu, Karabük)
Bu bölgelerde ısı 40 °C’ye yaklaşıyor, nem yüde 10’un altına düşmüş durumda. Rüzgârın hızlanması yangın çıkma ve yayılma ihtimalini çok artırıyor.

Geçtiğimiz yıla göre büyük artış
Geçtiğimiz yılla karşılaştırıldığında 2025’in ilk 6 ayında toplam 1.823 hektar ormanlık alan yanmıştı. Ancak son iki günkü yangınlarla eklenen 10.000 hektar önceki ortalamanın oldukça üzerine yükseldi.
Bu, özellikle temmuz 2024’te yangın sayısının 4,3 katına, yanan alanın ise 25 katına çıktığı bir yılın ardından, temmuz 2025’te sadece birkaç gün içinde 10 .000 hektarın yanmış olmasıyla, durumun geçen yıla göre bile daha vahim hale geldiğini gösteriyor.
İnsani ve maddi kayıplar
Son yangınlarda Eskişehir’deki topluca kaybedilen 10 görevli dışında ayrıntılı kayıp raporu henüz netleşmiş değil. Geçtiğimiz yıl Diyarbakır/Mardin’de 15 kişi yangında can vermişti.
Maddi kayıplar konusunda ise, İzmir–Menderes yangınında köy tahliyeleri yaşandı, ama net hesaplar henüz paylaşılmadı.
Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadele kapasitesi
105 helikopter, 27 uçak, 14 İHA, 6000’e yakın arazöz ve yüzlerce kara aracıyla donatılmış bir kurumsal varlık olduğu biliniyor.
2012‑2023 döneminde yangınla yok olan yaklaşık 255 bin hektar orman alanına karşılık aynı dönemde 1.7 milyon hektar yeni orman alanı eklenmesi olumlu bir gelişme.
Ancak büyüyen yangın riskleri ve gerçekleşen artışlara karşılık kritik mekanlarda ekipmanın aynı hızla gelişmemesinden kaynaklanan yetersizliklerine dair eleştiriler sürüyor; Ormancılar Derneği ve TMMOB “hava araçları bile yetersiz” yorumunu paylaşıyor.
İlerleyen ısı artışları ve iklim değişikliğine hazırlık düzeyi
Mevsimsel sıcaklık artışıyla yangın riski büyüyor. haziran 2024’te önceki hazirana göre yangın sayısı 4,3 kat, yanan alan büyüklüğü ise 25,3 kat artmıştı.
Bu trend devam ettiği takdirde aşağıdaki geliştirmeler olmazsa olmaz:
Erken uyarı sistemleri: Gözetleme kuleleri, İHA’lar, uydu-akıllı algılarla hızlı tespit
Hava filosunun genişletilmesi: Su taşıyan uçak/helikopter sayısı artmalı
Yerel müdahale eğitimleri: İtfaiye/orman işçisi kapasitesi yerel yerleşimlerde artırılmalı
Toplum bilinci: Yasal cezalar ve eğitimle piknik/sigara kaynaklı ihmallerin önlenmesi gerekliliği
Arazi yönetimi: Yakıt yükü kontrolü (makilik temizlik, düzenli bakım) ve yangın devriye sistemleri güçlendirilmeli
Sonuç
▶ Mevcut yangınla mücadele kapasitesi artıyor, ancak iklim baskısıyla mücadelede daha fazlasına ihtiyaç var.
▶ Son iki günlük yangınların tahribatı, geçen yılı geride bırakıp kritik düzeyde uyarı niteliğinde.
▶ Türkiye’nin yangınla mücadele teşkilatı gelişiyor; ancak gelişme hızı, risklerin artış hızının gerisinde. Erken müdahale, toplumsal farkındalık, arazi yönetimi ve hava gücü stratejik odaklara dönüşmeli.