Her daim ağrı kesicilerle geçiştirilen baş ağrıları, ciddi hastalıkların da habercisi olabiliyor. Uzmanlar, beyin tümörü gibi hastalıklarında belirtileri arasında baş ağrısı olduğuna dikkat çekiyor.
Hayatımızın belli dönemlerinde baş ağrısı çekeriz. Bazı kişilerde ise baş ağrıları daha sık olur, ancak çok fazla önemsenmez. Uzmanlar, insanların yüzde 90’dan fazlası, yaşamlarının bir bölümünde baş ağrısı sorunu ile karşı karşıya kaldığını ancak önemsemediklerini belirtiyor. Baş ağrısı ile görülebilen hastalıklar ve alınması gereken önemler hakkında bilgi veren Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, insanların baş ağrılarını görmezden gelmeleri gerektiğini belirterek, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
Uzun süreli ağrılar tehlikeli
“3 aydan daha uzun süre devam eden, şiddeti gittikçe artan ve zamanla ağrı kesici ilaçlara cevap vermeyen baş ağrıları beyin tümörü belirtisi olabilir. Ağrı dışında bulantı hissi ve nedensiz kusmalar; el, kol, ayak ve bacaklarda görülen uyuşma, karıncalanma, kuvvet azalması, dengesizlik, konuşma ve görme bozuklukları da görülebilir. Bu belirtilerin nedeni beyin içinde kitlenin yerleşim yeri ya da kitlenin büyümesi ile beyne verdiği rahatsızlıktır.”
Kronik baş ağrıları mutlaka incelenmeli
“Kronik baş ağrılarının en önemli nedenlerinden biri de hipofiz adenomlarıdır. İnsan vücudundaki hormonların merkezi kontrolünü düzenleyen hipofiz bezi, ana salgı bezi olarak görev yapar. Hipofiz adenomları iyi huylu olarak bilinmesine rağmen büyüdüğünde çevre dokulara yayılım gösterir. Büyük bir alanı kapladıklarında da oluşturdukları baskı ve salgıladığı hormon nedeniyle baş ağrılarının yanında Akromegali ve Cushing Sendromu gibi hastalıklara neden olabilir.”
“Beyin tümörü cerrahisinde kullanılan ve minimal invaziv olarak adlandırılan endoskopik yöntemler sayesinde, ameliyatlarda en az risk faktörü ile hasta konforu sağlanmaktadır. Endoskopik yöntemlerle, ince bir boru içine yerleştirilmiş kamera sayesinde burundan girilerek en iyi görüntü elde edilmektedir. Müdahale sırasında ise kafatasına açılan küçük bir delikten işlem yapılabilmektedir. Tümörlü alanı görebilmek için kafatasında oluşturulan büyük kesilerin yerini alan minimal invaziv cerrahiler sayesinde doku tahribatı azalmış, hastaların iyileşme ve normal yaşama dönüş süreleri kısalmıştır.”
Kaynak: İHA
Bu haber kamu yararına paylaşılmıştır.