Dünyada çiçekleri ile tanınan, kentin havasındaki çiçek kokularından rüzgarın İstanbul’un hangi bahçelerinden tepelerinden muştular getirdiği bilinen güzel belde…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Nisan ayında mutad hale getirdiği Lale dikimleri ile Lale bizimdir derken görsel bir şölen sunuyor şehir halkına…

İstanbul ise havasında, rüzgârında çiçek kokuları ile bilinen bir dünya kenti… Ruhunuzu okşayan o mis gibi çiçek kokuları İstanbul’a has (idi). Zaman bize gelirken geçmiş tadlarıda alp götürüyor aslında.

İlk yazımızdan bu güne nerede ise ay geçecek. Aslında zamanın çabuk veya yavaş gitmesi diye bir husus mevzubahis değil. Bize öyle geliyor; sevdiklerimizle birlikteysek hızı geçiyor diyoruz. Yok hoşlanmadığımız bir dönemse zaman hiç geçmiyor diyoruz. Aslında zaman hep aynı zaman neticede biz bu zaman diliminde elde kalan kazanca bakmalıyız ya, bu dikkatimizden kaçıyor.

Hiç düşündünüz mü? Ömrünüzde kaç kez ilk baharda çiçeklerin açtığını gördüm diye. Ben 50 den fazla görmüş olamam ama kaç kez farkında oldun derseniz:Belki 15 belki 20 defa… Peki ya siz…?.

İşte İstanbul için yine böyle bir mevsim geldi, dikkatinizi çekmiştir… Erguvanlar çiçek açtı,  pembeleşti İstanbul adeta…!

Sanki genç bir delikanlının utanıp sıkıldığı zaman yanaklarının kızarması gibi.. Evet İstanbul’da utanıyor sıkılıyor mu bir şeylerden.? Bunu da düşünmemiz lazım diye geçiriyorum içimden . Bunu sıcağı sıcağına fark etmek için size torunlarınıza anlatacağınız bir önerim olacak.

Çıkmalı İstanbul boğazına, fark etmek için İstanbul’un Erguvanlarını.

Düşünerek… Çiçeği ile anılan kaç şehir vardır..?

Veya İstanbul hangi çiçeği ile bilinir desem düşünmeden lale diyeceğinizi duyur gibiyim..

Ama hayır İstanbul önce Erguvan ağacı ile anılır idi. Zamanında padişahlar dahi Erguvan ağaçları ziyadeleşsin diye ferman buyururlardı.

Laleyi de seviyoruz ayrı; zira Lale bizim için daha derin manalar ifade ediyor. Belki onu başka bir yazımızda konuk ederiz. Rahmetli Sühely Ünver hoca niçin boğaza Erguvan Boğazı adı verilmez diye sorar kendi kendine, bende soruyorum kendime neden İstanbul bir genç kız edasıyla yanakları pembeleşiyor neden utanıp sıkılıyor İstanbul….

Vural İslam
ÇEKÜD