Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sezer Sağlam, kanser tedavisindeki gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ilerlediğini söylüyor. Günümüzde birçok ilacın kemoterapiden daha fazla yarar gösterdiğini, ilk basamak tedavide kemoterapisiz bir tercihin mümkün olduğunu dile getiren Sezer, beslenme ve çevresel faktörlerin önemine dikkat çekerek, “Beslenme modelleri başta rektum kanseri olmak üzere kanser türleri üzerinde önemli etkiye sahip.
İkinci önemli risk faktörü sigara, bir diğeri ise genetik yatkınlık. Çiğ meyve ve sebzelerin tüketilmemesi de hastalığı tetikliyor. Fazla kırmızı et tüketimini önermiyoruz. Ayrıca etin pişirilme biçimi son derece önemli. Özellikle yanmış, kömürleşmiş et tüketmek rektum ve kolon kanserini tetikliyor. Zeytinyağlı Akdeniz diyetini öneriyoruz. Günlük 5 kilometre yürüyüş aktivitesinin kanser riskini azalttığı biliniyor. İyi gıda, temiz hava, sağlıklı yaşam şart”
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, hava kirliliğinin özellikle akciğer kanseri başta olmak üzere kanser türlerinde artışa neden olduğuna dikkat çekerek, önemli uyarılarda bulunuyor.
“İstanbul’da ve Türkiye’nin başka birçok ilinde hava kirliliği sorunu var” diyen Prof. Dr. Pala, şunları söylüyor: “Türkiye’de kabul edilen sınır değerler, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hava kalitesindeki sınır değerlere göre çok yüksek. Hava kirliliği sınır değerlerinde Türkiye’de izin verilen oranlarla, Dünya Sağlık Örgütü ve AB arasında büyük farklar bulunuyor. . Günlük değerler korkutucu boyutlara ulaşmış durumda.”
Kaynak: Milliyet
Bu haber kamu yararına paylaşılmıştır.