Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, gıda atık ve kayıplarının yıllık maliyeti 940 milyar dolara ulaşıyor.
Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda önde gelen şirketlerin yönetim kurulu başkanları, hükümet görevlileri ve sivil toplum örgütlerinin başkanları gıda atıklarının azaltılması için bir koalisyon oluşturdular.
Gıda Atıklarının Azaltılması Koalisyonu, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde yer alan ve küresel çapta kişi başına gıda atık ve kayıplarının 2030 yılına kadar yarıya düşürülmesi hedefine ulaşmak için çalışacak.
Koalisyonun 30 üyesi arasında; ABD Tarım Bakanı Tom Vilsack, Dünya Kaynakları Enstitüsü Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı Andrew Steer, Tesco Yönetim Kurulu Başkanı Dave Lewis, Nestle Yönetim Kurulu Başkanı Paul Bulcke, Unilever Yönetim Kurulu Başkanı Paul Polman, Çevre Koruma Ajansı yöneticilerinden Gina McCarthy ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı Başkanı Yolanda Kakabadse gibi isimler yer alıyor.
Koalisyon, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişim Hedefl eri’ne ulaşmak için paydaşları harekete geçirmeyi hedefliyor.
Koalisyon bu amaçla; gıda atık ve kayıplarının azaltılmasında örnek oluşturma, iletişim sağlama, başarılı strateji örnekleri oluşturma, daha fazla inovasyon ve yatırım ile daha sağlıklı bilgi ve kapasite arttırımını destekleme taahhüdünde bulundu.
Koalisyonun başkanlığını Tesco CEO’su Dave Lewis üstleniyor. Gıdada bu derece kayıp yaşanmasının başlıca nedeni, batı ülkelerindeki aşırı üretim ve israfın yanı sıra, gelişmekte olan ülkelerde gıdanın boşa harcanması olarak ortaya çıkıyor.
World Resources Institute (WRI) – Dünya Kaynakları Enstitüsü- Küresel Direktörü Craig Hanson, kampanyanın amacının, 2030 yılına kadar kişi başına düşen gıda israfını yarı yarıya azaltmak olduğunu söylüyor.
Gıda atık ve kaybının bedeli 940 milyar dolar
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, gıda atık ve kayıplarının yıllık maliyeti 940 milyar dolara ulaşıyor. Gıda atık ve kayıpları, dünya çapında sera gazı emisyonunun yüzde sekizini oluşturuyor. Yapılan araştırmalar, Afrika’da yüzbinlerce çiftçinin kötü depolama yöntemleri, finansmana ulaşamama veya sürdürülebilir pazarlara girememe gibi nedenlerden dolayı meyve ve sebze hasatlarının yüzde 15 ila 42’sini kaybettiklerini ortaya koyuyor.
Dünya Bankası’nın yaptığı tahminlere göre, gıda kayıplarında sağlanabilecek yüzde 1’lik bir azalma, Sahra Afrika’sı için yılda 40 milyon dolarlık bir kazanç anlamına gelecek ve bu para doğrudan çiftçilere gidecek.
İngiltere’de gıda atıklarını önlemek konusunda önemli kampanyalara imza atan Tristram Stuart, uzun süredir perakendeciler ve tüketicileri gıda atığını azaltma konusunda harekete geçmeye çağırıyor. Stuart 2009 tarihli “Waste: Uncovering the Global Food Scandal” idimli kitabında, ABD, İngiltere ve Avrupa’da yaşanan gıda israfının dörtte bir oranda azalması ile dünyadaki kötü beslenme sorununun çözüleceğini savunuyor. Stuart, bugün sadece İngiltere’deki ekmek ve sebze atıklarının 30 milyon kişiyi besleyebileceğini ifade ediyor.
World Resources Institute Başkanı Andrew Steer ise, gıda atıklarının neden olduğu sera gazı emisyonlarına dikkat çekiyor. Steer, “Eğer gıda kaybı ve atığı bir ülke olsaydı, Çin ve ABD’den sonra dünyayı en fazla kirleten üçüncü ülke olurdu” diyor.
Üçte bir kayıp veriliyor
Dünya genelinde tarladan sofraya gelene kadar gıdaların üçte birinin atık ya da kayıp olduğu biliniyor. Koalisyon, gıda atık ve kayıplarının azaltılmasını “üçlü kazanç” olarak değerlendiriyor. Atık ve kayıplarda azalma; çiftçiler, şirketler ve tüketiciler için para kaybının önlenmesi, daha az israfl a daha fazla insanın beslenmesi ve iklim, su ve toprak kaynakları üzerindeki baskının azalması anlamına geliyor.
Bu haber kamu yararına paylaşılmıştır.