Okula başladığımız daha ilk günlerde öğretmenlerimizin bizlere öğrettiği bir şarkı, mani vardır “Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür, gitmesekte, kalmasakta o köy bizim köyümüzdür”. Tekerleme böyle uzar gider. Ancak düşündüğümüzde, hakikatte durum asla böyle değildir. Gitmediğiniz, kalmadığınız, izlerinizi, etkilerinizi bırakmadığınız yerler sizin değildir, sizin olamazlar.
3 Şubat 2014 pazartesi günü ÇEKÜD ve birkaç STK ortaklaşa düzenlediğimiz ağaçlandırma etkinliğinde bizler coşkuyla geçen yıl yanarak berbat görünen köyümün dağlarında fidanlar diktik. Hava dondurucu olmasına rağmen insanlar buna aldırmadı, sıcak yuvalarından o tepelere çıkıp bizlere katıldı. Çünkü o dağlar bizim dağlarımızdı, yüzlerce ağacıyla, odunuyla bizleri ısıttı, annelerin yavrusuna süt verir misali bizlere su verdi. O sularla vücudumuzu temizledik, paklandık, içtik hayatımızı devam ettirdik. Kadınlarımız mis kokulu kekikler topladı, yemeklerimizi şenlendirdi, babalarımız yakacağını temin etti, içimizi ısıttı. Damlarımıza çatı yaptılar, yağmurdan çamurdan kurtardılar bizleri…
Şimdi geçen yılın yazın yangınıyla kara, kupkuru, özgürce kuşların yerinde yeller esen o dağlar için görev vaktiydi. Arkadaşlar bir ağaçlandırma yapalım dediğinde ilk aklımıza bu yanık sahalar geliyordu ve kolları sıvayıp, elimizdeki imkânları uç uca eklemek suretiyle bir şeyler yapmaya çalıştık. Eksik ya da fazla, bizlerin gayreti aslında bir farkındalık oluşturmaktan ileri gitmese de güzel şeylerdi. Evet ortada bir yangın var, vatanımız, topraklarımız tutuşmuş, yanıyor. Bizler her şeyi biz yapıyoruz sahiplenmesi değil, elimize geçen sürahi, bardak, kova, ne bulursak doldurup ateşe serpiyoruz. Sesini fazla çıkarma gayreti değil, memleketimiz için elimizden gelenin en iyisini yapma mücadelesidir ortaya döktüklerimiz.
60.000 fidanla da olsa vatan topraklarının yeşile kavuşmasında bir katkıda bulunmanın sevinci içerisindeyiz. Gelen herkese teşekkür ediyor, vatanseverliklerini gönülden alkışlıyoruz. Sıcacık yuvalarından ayrılıp buz gibi havada bizleri yalnız bırakmadılar. Her şeye rağmen yapmış olduğumuz işler için herhangi bir övünme, taltif bekleme gibi derdimizde yoktur. Çünkü bunları vatani görev bilinci içerisinde gerçekleştirmekte olduğumuzu belirtelim.
08.02.2014
Recep AYDÖNER