Sağlığın tanımında bedensel, ruhsal ve sosyal hatta ekonomik olarak tam iyilik halinden bahsedilir. Sağlıklı olmak için sosyal çevrenin de sağlıklı olması gerekmektedir. Sosyolojinin ilgilendiği bir konu doğal olayların insanlara etkisinden bahseder. En son Van depreminde gördüğümüz gibi şehrin yer değişikliğinden bahsedilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Edremit yakınlarında yeni bir yerleşim yerinden bahsetmektedir. Sosyolojinin bir başka ilgi alanı ise tüketimin şimdiki düzeylerinin sürdürülebilir olup olmadığı ve kirlilik, atık ve kaynakların azaltılması da içinde olmak üzere çevremize yönelik önemli tehditlerdir.(1)
Yine insanların doğal dünya üzerindeki zararlı etkisiyle ilgili sorular; örneğin küresel ısınma, yağmur ormanlarının azalması, çevresel ekoloji diye bilinir. Dünyanın çevresini koruma, kaynakların tüketmeden çok esirgeme, geriye kalan hayvan türlerini korumak için harekete geçmek ortak bir konudur. Sosyolojide tehdit kaynakları ise şöyle sayılmaktadır: Hava kirliliği, su kirliliği, katı atık.
Diğer yandan kaynakların azalması başlığıyla ise su, toprağın niteliğinin azalması ve ormansızlaştırma sayılmaktadır. Bunlar çeşitli canlılar yanında insanların yaşamını da zorlaştırmaktadır. Risk, teknoloji ve çevre başlığıyla ise küresel ısınma ve sonucu olan sera etkisi gündeme gelmektedir. Bunun sonucu olarak da: 1. Deniz seviye yükselmesi, 2. çölleşme, 3. hastalıkların yayılması, 4. kötü hasat, 5. değişen iklim örüntüleri, 6. jeopolitik istikrarsızlık söz konusu olmaktadır. Bazı Afrika ülkelerinde özelde Somali’de bu durum görülmektedir. Çevresel sorunlar sonrası ülke istikrarsızlıklar içindedir. Kıtlıklar görülmektedir.
Besin kaynakları ile ilgili daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz bir öneriyi tekrarlayalım. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) besin yönünden de ülkelerin kendi kendine yeterliğini desteklemelidir. Beslenme hakkının temel insan hakkı olduğu kabul edilmeli ve desteklenmelidir. Ekonomik olmadığı için ithalatla besin temin edilmesinin doğru olmadığı, ette yaşanan sıkıntı ile ortaya çıkmıştır. Son iki sene kurban bayramında ithal hayvanlarla açık kapatılmaya çalışılmış ve hayvan ithali desteklenmiştir. Mutasavvıf ve âlim Gümüşhaneli Ahmet Ziyaüddin hazretlerinin 19. yüzyılda sevenlerine önerdiği gibi yerli mallarına önem verilmelidir. Yerli üretim artırmalı, ülkenin kendine her yönden yeterliliği sağlanmalıdır.
Çevre bize verilmiş bir emanettir. En iyi koruma kirletmemektir. En önemlisi koruyucu önlemlerdir. Tıpta en ucuz yöntem hastalığı önleyici tedbirlerdir. Bu tedbirler hastayı tedavi etmekten çok daha ucuzdur. Çevreyi bozunca düzeltmek zordur. İhtiyaç kadar kullanmak, hiçbir şeyi israf etmemek en doğru davranıştır. Çevre dostu olmak, çevreye saygı kendine saygıdır.
NOT: Küresel ısınma ile ilgili Amerikan Doğa Tarih Müzesi’nin İklim Değişikliği Sergisi: Hayata Tehdit ve Yeni Enerji Geleceği başlığı ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralistanbul’da 15 Ocak’a kadar sürecektir. Ziyareti, iklim değişikliği konusunda bilgilerimizi yenileyecektir.
Dr. Hüseyin Budak
09.12.2011 Başakşehir
ÇEKÜD
Kaynakça:
1.Sosyoloji Antony Giddens, 1. Baskı Kırmızı Yay. Şubat 2008 İst.