Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. Bu yılın ana teması ise“Aile Çiftçiliği: Dünyayı Besle, Yeryüzünü Önemse”olarak belirlenmiştir.
“Gıda güvencesi”, insanların sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmeleri için beslenme ihtiyacını karşılayacak yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya her zaman ulaşabilmesidir. İnsanların yaşamak, fiziksel ve mental gelişimlerini sağlamak için yeterli gıdaya ulaşmaları ve bu gıdaların sağlık yönünden “güvenli” olması, “devredilemez” ve “ertelenemez” temel hak olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte dünyanın birçok yerinde insanların, büyük bölümü kırsal alanlarda olmak üzere, yeterli miktar ve kalitede gıdaya erişememeleri veya sürekliliğinin sağlanamaması sebebiyle açlıkla karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durum, sağlıksız, yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı, ölüm, hastalıklar ve diğer kayıplar yanında bireyleri ve toplumları biyolojik geri kalmışlığa götüren zorunlu süreci karşımıza çıkarmaktadır.
Dünya nüfusuna 2009 yılında tahmini olarak 105 milyon kişinin daha eklenmesiyle, yeterli ve dengeli beslenemeyen insan sayısı 1 milyara yükselmiş, tüm dünya nüfusunun altıda biri açlık sorunu ile yüz yüze kalmıştır. Açlığın, yetersiz ve dengesiz beslenmenin yol açtığı ölümler, mental ve fiziksel bozukluklar ulusal ve uluslararası düzeyde trajik boyutlara ulaşmıştır. Açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümler dikkate alındığında rakamın, AIDS, sıtma, tüberküloz ve diğer hastalıklardan daha fazla olduğu görülmektedir. Yetersiz beslenme ve açlıkla ilgili hastalıklar sonucu gerçekleşen ölümlerin diğer sebeplerle kıyaslandığında % 60 civarında olduğu belirtilmektedir. Açlık, nesilden nesile de devam etmekte, her yıl milyonlarca çocuk sadece anneleri yetersiz beslendiği için normalden az kiloda doğmakta ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde 10.9 milyon çocuk 5 yaşına ulaşmadan hayatını kaybetmektedir.
Dünya kaynaklarını doyumsuz bir şekilde tüketenlerin aşırı beslenmeden dolayı sağlık problemleriyle uğraşırken, açlığın ve yetersiz beslenmenin pençesinde kıvranan 1 milyardan fazla insan açlıktan ölmezlerse bile yetersiz ve kirli su sebebiyle ölüm tehdidi altında yaşamaktadırlar. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre üçüncü dünya ülkelerinde görülen hastalıkların büyük bölümünü su kaynaklı hastalıklar oluşturmaktadır.
İsraf’ın önlenmesine yönelik yürütülen “Sofrada Sıfır Artık” Kampanyamız kapsamında ÇEKUD olarak bütün vatandaşlarımıza sesleniyoruz:
“Bütün insanların” büyük bir “aile”nin parçaları olduğunu, kaynaklarımızın “bütün dünya insanlarına ve bizden sonra gelecek olanlara ait olduğunu unutmayalım. Etkin ve verimli kullanım ile israftan kaçınarak dünyanın yoksullaşmasına, insanları açlık ve susuzluğun yol açtığı büyük sorunlara maruz bırakmayalım. “Tasarruf”un “adalet-hakkaniyet” ölçüsüne riayet olduğunu hatırlayalım. “İhtiyaç fazlası” üretmeyelim, yokluk kapısını kapatalım.
“Dünya Gıda Günü” sebebi ile ”israf” tan kaçınarak “açlık” , “kirlilik”, “hastalık”, susuzluk” üretmeyen bireyler, herkese yeterli, erişilebilir, kaliteli, güvenilir ve ekonomik gıda üretilen bir dünya temenni ediyoruz.